Otomasyon endüstrisinde kullanılan az sayıda teknoloji, günlük yaşamda radar teknolojisi (ya da radyo dalgalarıyla yer ve mesafe belirlemenin kısaltması olan RADAR) olarak bilinir. Bu, birçok dilde yaygın bir ifadenin bile, bir şey veya biri "radarın altında uçtuğunda" teknolojiyi ima etmesiyle etkileyici bir şekilde kanıtlanmıştır. Radar dalgasının nesnelere nüfuz edebildiği gibi, radar da günümüzde sayısız yaşam alanına nüfuz etmiştir.
Bu başarı hikayesinin kökeni, diğer birçok teknolojik dönüm noktasında olduğu gibi 19. Yüzyılın sonlarında Almanya'da bulunmaktadır: Fizikçi Heinrich Hertz, elektromanyetik dalgaların metal nesneler tarafından yansıtıldığına dair deneysel kanıt sağlamıştır. Bu keşif üzerine inşa edilen bir sonraki dönüm noktası yirmi yıl sonra, mühendis Christoph Hülsmeyer'in telemobiloskobun olarak adlandırılan patent spesifikasyonunu sunması ve böylece radarın mucidi olarak tarihe geçmesi olmuştur.
O zamandan beri radar teknolojisi hızlı şekilde gelişmiştir. Metalik nesnelerden daha fazlasını tespit etmek uzun zamandır mümkündür, bu da teknolojinin büyük başarısının nedenidir: Radar teknolojisi, Hava ve gemi trafiğinin izlenmesi, meteoroloji, araçlarda ACC yardım sistemi olarak veya jeodezik ve arkeoloji hizmetlerinde toz, buhar, su ve diğer girişimlere karşı yüksek direnci sayesinde neredeyse evrensel olarak ve kelimenin tam anlamıyla elementlere meydan okur.
Otomasyon teknolojisi bu avantajlı özelliklerden de faydalanır: Pepperl+Fuchs'un en son teknoloji ürünü FMCW radar sensörleri (frekans modülasyonlu sürekli dalga), benzersiz bir dizi işlevi kompakt tasarım halinde entegre eder. Bu cihazlar, algılama aralığındaki nesnelerin mesafesinin yanı sıra hareket yönünü ve hızınıyüksek hassasiyetle belirleyebilir ve hatta ölçüm hedefi ile sensör arasında bulunan girişim yapan hedeflere nüfuz edebilir veya bastırabilir.
Radar sensörleri, nasıl çalıştıkları ve çok çeşitli uygulamalarda nasıl etkili şekilde kullanılabilecekleri hakkında daha fazla bilgi edinin.